top of page
ZAFER-OZCIVAN2.jpg

Zafer Özcivan 

 

zozcivan@hotmail.com

​

Yazar, Ekonomist

BÄ°R DÄ°YALÄ°Z HASTASININ KALEMÄ°NDEN

DeÄŸerli okurlar

​

Diyaliz hastalığının nedenleri, yaÅŸanan sıkıntılar, hastalığın seyri gibi konularda yaÅŸanmış ve araÅŸtırılmış gerçekleri yazmaya çalışacağım (Bilimsel verilere dayanmayan bu bilgiler sadece tecrübe ve araÅŸtırma ile sınırlıdır).

​

BildiÄŸimiz gibi böbrek yetmezliÄŸi, böbreklerin çalışmaması nedeniyle oluÅŸmakta, bunun sonunda da idrarın kesilmesi ve diyaliz tedavilerine ihtiyaç ortaya çıkmaktadır.

​

Böbrek yetmezliÄŸinin son döneminde artık diyaliz hazırlıkları baÅŸlamaktadır. Bu hazırlık döneminde nefrolog tarafından diyaliz merkezine diyaliz raporu yazılmakta, hastanın sol koluna da fistül operasyonu kalp ve damar cerrahisi tarafından yapılmaktadır. Fistül açma iÅŸleminde arter ve ven (atar ve toplar damar) birleÅŸtirilerek kan akımının hızlanması amaçlanmaktadır. Bu dönemde nefrolojik deÄŸerler alarm seviyesindedir. Fistül açıldıktan sonra hemen kullanılmamakta en az 1-1,5 ay olgunlaÅŸma süresinin beklenmesi söz konusudur.

​

Hastalığın sebebi böbreklerin çalışmamasıdır ve bunun sebebi ise üÅŸütme, düzensiz beslenme gibi etkenlerdir. Ayrıca böbrek hastalığı sinsi ve belirti vermediÄŸi için tedaviye geç kalmamak adına 6 ayda bir kan tahlili yapılmalı ve durum ortaya çıkarsa tedaviye erken baÅŸlamalıdır. Erken teÅŸhis her saÄŸlık konusunda olduÄŸu gibi nefrolojide de önemlidir.

​

Diyaliz baÅŸladıktan sonra hekimler ve hemÅŸireler tarafından verilen diyaliz eÄŸitiminde en fazla üzerinde durulan konu iki diyaliz arasında alınan sıvı miktarıdır. Önerilen miktar vücut ağırlığının %2,5 civarında kalmasıdır. Bir diÄŸer konu diyaliz hastalarında beslenmedir. Çünkü diyaliz idrar yapmadığımız için kanda biriken atık maddelerin temizlenmesi ve damarlarda biriken sıvının dışarı atılması diyaliz iÅŸlemi ile yapılmaktadır. Tuz alımı ise damarlarda sıvıyı tutmakta ve iki diyaliz arasında alınan kiloyu arttırmaktadır. Diyalizde kilo alımı ise kalbi olumsuz yönde etkilemektedir.

​

Tedavi sırasında elektrolit dengesi de bozulabilmektedir (Sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi). Genelde bu deÄŸerler artma eÄŸilimindedir ve tedavi için verilen ilaçlar diyaliz hekiminin önerdiÄŸi ÅŸekilde kullanılmalıdır. Özellikle potasyum ve fosfor içeren yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Çünkü bu deÄŸerlerin yükselmesi saÄŸlığımızı olumsuz yönde etkilemektedir.

​

Diyaliz, artık bizler için bir yaÅŸam biçimidir. Seans sırasında deÄŸerli doktor ve hemÅŸireler her an başımızdadır ve herhangi bir olumsuzluk durumunda derhal müdahale etmektedirler. Damarlardan sıvı çekildiÄŸi için diyaliz sonlarına doÄŸru tansiyon düÅŸmesi görülebilir.

​

Diyaliz hastalarının her birinin doktor tarafından belirlenen bir kuru kilosu vardır ve her seansta kuru kilonun üzerindeki ağırlık çekilir. Yukarıda da yazdığım gibi en önemli kriter iki diyaliz arasında kuru kilonun artmamasıdır ve sıvı alımına hastalar aşırı dikkat etmelidir.

​

Kanda pıhtılaÅŸma, bacak krampları, damar tıkanıklığı gibi olumsuzluklar da görülebilir. Her altı aylık periyotta diyaliz hastalarının kalp EKG’si, akciÄŸer filmi ve göz dibi muayenesi de istenir. Klinikte ise her ay normal kan testi, altı ayda bir ise lipitleri de içine alan kapsamlı kan testleri yapılır ve bu deÄŸerler nefrolog tarafından deÄŸerlendirilerek tedaviye devam edilir.

​

Diyaliz hastaları için bir diÄŸer önemli konu da diyetisyen tavsiyesiyle beslenmedir. Her hastanın kilo ve tedavi deÄŸerlerine göre beslenme önerilir. Bu beslenme kurallarının başında tuz kısıtlaması gelmektedir. Sıvı tüketiminin az olduÄŸu, elektrolit deÄŸerleri en uygun seviyede tutulabilecek besin tüketilmesi istenir.

​

Diyaliz seans bitimlerinde tansiyon düÅŸüklüÄŸü, baÅŸ dönmesi, bulantı, kusma gibi olumsuzluklar da görülebilir. Bunların en aza indirgenmesi ve kalbin yorulmaması için iki diyaliz arasındaki sıvı tüketimini çok iyi ayarlamak gereklidir.

​

Günümüzde diyaliz makinaları son derece çaÄŸdaÅŸ ve kolay kullanıma uygundur. Bu sebeple son yıllarda ev diyalizi hızla artmaktadır (Ben de ev diyalizi yapmaktayım.). Ev diyalizinin en büyük faydası klinikte 4 saat olan diyaliz süresini 7 saate kadar uzatabilmemizdir ve böylece kanımızı daha iyi temizliyor ve yaÅŸanabilecek sıkıntıları minimuma indirdiÄŸimiz gibi kalbe olan basıyı da hafifletiyoruz. Bir uygulayıcı olarak ev diyalizini her hasta kardeÅŸime öneririm.

​

DeÄŸerli hasta kardeÅŸlerim;

Biz bu hastalığa yakalandık diye sosyal ve ekonomik hayattan kopmamalı normal günlük hayatımızdan mümkün olduÄŸunca ödün vermemeliyiz. Allah’a çok ÅŸükür ki hastalığımızın zor da olsa bir ölçüde çaresi var. DeÄŸerli bilim insanlarımız doktorlarımız, hemÅŸirelerimiz bize yardımlarını esirgemeden canla baÅŸla bizim için uÄŸraşı içindeler. Onlar bizim her zaman baÅŸ tacımızdır. Öncelikle moralimizi yüksek tutmalıyız. Çalışma hayatımıza da mümkün olduÄŸu sürece devam etmeliyiz.

​

Bir diÄŸer konu da bizlerin durumumuzun aile fertlerine etkisidir. SaÄŸ olsunlar onlar bize her konuda destek ve yardımcılarımızdır. Özellikle eÅŸlerimizin beslenme konusundaki titizlikleri bizi korumakta ve tedavimizi kolaylaÅŸtırmaktadır.

Sözlerime son verirken öncelikle sayın doktor ve hemÅŸirelerimize ÅŸükranlarımı sunar, hasta kardeÅŸlerime de acil ÅŸifalar dilerim.

Saygılarımla.

Yayın Tarihi: 01/05/2023

bottom of page