top of page
ZAFER-OZCIVAN2.jpg

Zafer Özcivan 

 

zozcivan@hotmail.com

Yazar, Ekonomist

KRONİK HASTALIKLARDA İLAÇ KULLANIMI

Aşağıda yazacağım yazının herhangi bir bilimsel geçerliliği yoktur. Çünkü ben tıp doktoru değilim ama kronik böbrek yetmezliği olan bir hastayım, diyaliz tedavisi alıyorum. Bugüne kadar yaklaşık otuz hastanede tedavi gördüm ve komplike bir hasta olduğum için epeyce tecrübe sahibi olduğum kadar okumaya da çalışıyorum.

Kronik hastalık, vücuda yerleşmiş ve sürekli tedavi isteyen rahatsızlık anlamında kullanılır. Örneğin kronik böbrek yetmezliği, artık belli periyotlarda doktor kontrolü gerektiği kadar, hastanın kendisi ile de ilgilidir. Bir doktora gittiğinizde doktor, ilk olarak hastalıkların hikayesini alacaktır. Geçirdiğiniz hastalıklar, olduğunuzu ameliyatlar, kullandığınız ilaçlar, ailede hasta olup olmadığı gibi bilgilerle kişide altta yatan başka bir hastalık olup olmadığı hakkında bilgi edinilmeye çalışılır ve bir tedavi yöntemi ile hastalıkla mücadele başlar. Örneğin ben 2008 yılından bu yana kronik hastalıkla mücadele ediyorum ve yaklaşık 10 yılı aşkın bir süreden bu yana diyaliz tedavisi almaktayım. Bu süre zarfında doktorların ve hemşirelerin tavsiyelerine uyarak, verilen ilaçları tavsiye edildiği şekilde kullanarak mücadelemi sürdürüyorum.

Günümüzde çevremizde bazı sohbetlerde birbirlerine ilaç tavsiye eden, alternatif tıbbı savunan, birbirinden aldığı bilgileri paylaşan vatandaşları izliyoruz. Bunların hiçbirinin bilimsel geçerliliği yoktur. Bir doktorun uzman olabilmesi için yaklaşık 25 yıl eğitim alması gerekiyor. Yani bazı insanlarımız doktorlardan fazla bilgi sahibi gibi karşısındakileri etkilemeye çalışırlar. Bu son derece yanlış, hiçbir veriye dayanmayan bir tutumdur.

İlaç kullanımına gelince; doktor sizin hastalığınızın seyrine göre ilaç dozunu ayarlayacak ve yapacağı takiple ilaç dozunu veya ilaç türünü değiştirebilir. Bizlerin hasta olarak doktorumuzun verdiği ilaçları tavsiye edilen şekilde dikkatlice kullanmalıyız. Birkaç gün geçtikten sonra ağrılarım bitti, ilacın tadı bozuk vs. gibi nedenlerle ilaç kullanmaktan vazgeçmemeliyiz. Bir başka konu da bazı ilaçların bırakılma şekli farklıdır. Örneğin psikolojik veya nörolojik ilaçlar tedrici şekilde doktor kontrolünde bırakılır.

Ben bir diyaliz hastası olduğum için en çok bildiğim konunun da diyaliz tedavisi olduğu gerçeğiyle bu konuda ilaç kullanımından bahsedeceğim. Diyaliz tedavisi, birtakım zorlukları olan bir hastalıktır. Çünkü çalışmayan böbreklerin işlevlerini diyaliz makinası yardımıyla yapmaktayız. Haftada 3 gün 4 saat süre ile kanımız temizleniyor, aldığımız sıvıları vücudumuzdan atıyoruz. Yani haftada 3 günde 3x4=12 saat böbreklerimiz çalışmış oluyor. Hâlbuki sağlıklı bir insan da böbrek 7x24=168 saat çalıştığı halde bizde bu süre 12 saatle sınırlı kalıyor. Dolayısıyla vücudun diğer organları da etkilenmektedir. Örneğin kalp, damarlar, hormonlarda değişim görülebilir. Bütün bu diyaliz tedavisi sırasında oluşan dengesizlikler ilaç düzeyleri ile baskılanmaya çalışılır. Dolayısıyla verilen ilaçlar özenle ve dikkatli olarak kullanılmalıdır. Aksi taktirde istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir.

Diyalizde en önemli konulardan biri de fistülün korunmasıdır. Fistül, kalp ve damar cerrahları tarafından arter (atar damar) ile venin (toplar damar) birleştirilmesi işlemidir. Fistül sayesinde kan akışı hızlanarak kanın temizlenmesi işlemi kolaylaşır. Fistülün sık aralıklarla koruyucu kremlerle korunması gerekir. Bir de gereğinden fazla sıvı çekilmesi fistülün tıkanmasına yol açabilir.

Yukarıda anlatmaya çalıştığım nedenlerden dolayı her ay bizlerden kan alınarak değerlerimiz doktor tarafından gözden geçirilmektedir. Her altı aylık periyotlarda ise detaylı kan testi, akciğer filmi, kalp EKG si çekilerek olası olumsuzlukların minimuma indirilmesi hedeflenir.

Kamuoyunda her ilacın yan etkisi olduğu bilinmektedir. İşte doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanımının sonuçları da bu şekilde ortaya çıkmaktadır. Örneğin ankilizon spondilit (iltihaplı romatizma) tedavisi için anti TNF aldığımda bir müddet sonra pnömoniye yakalanmıştım. Sebep ise anti TNF olduğu gerçeğiydi.

Sağlıklı, mutlu, başarılı günler dilerim.

Yayın Tarihi: 14/05/2023

bottom of page