top of page
dilek.jpg

Dilek Gençyılmaz

gencyilmazdilek486@gmail.com

 

MUTLULUK SENÄ°N ELÄ°NDE !

​

Hasta olduÄŸun zaman kabullenip güçlü olmayı  mı  tercih edersin? Yoksa olumsuzluÄŸa  kapılıp mutsuz olmayı mı?  Asıl sınavın bu ikisinden birisini seçtiÄŸin zaman baÅŸlayacak. Bu demek oluyor  ki; her ÅŸey senin elinde ve sakın her ÅŸeyi kendi ellerinle kaybetme. Buna izin verme! Sen kendine nasıl yön  verirsen o yönde ilerlersin. 


Bir insanın parmağı  kanadığı zaman üzülüyor ve bunu  bir dert olarak görüyor. Yapmayın! Bu dert edilebilecek bir ÅŸey deÄŸil. Yaraya tentürdiyot sürüp, mikroplardan temizleyip, yara bandı yapıştırabilirsiniz. Bunu yapmak  yerine ahkam kesiyorsunuz. KeÅŸke her yaramızı böyle yara bandı ile kapatabilseydik. 


Hiçbir ÅŸey için üzülme, hele ki saÄŸlığın yerindeyse. Üzülecek olursan  bir durum için, saÄŸlıklı olduÄŸunu düÅŸün ve mutlu ol. Çünkü mutlu görünüp, mutlu kalmak çok güzel bir ÅŸey. 


EÄŸer sen deÄŸiÅŸirsen, her ÅŸey deÄŸiÅŸir. Sen neye inanırsan o olur, inanmadığın sürece hiç bir ÅŸey olmaz. Ne yaÅŸarsan yaÅŸa bu hayatta, her ÅŸey geçiyor ve hiç bir ÅŸey, hiç kimse kalıcı deÄŸildir bu dünyada. Mutlu olman için  tek bir neden. "SaÄŸlıklısın" var mı  daha güzeli ve daha önemlisi? 
 

Ä°nsanlar aÅŸk acısı  çekiyorlar.  ÇektiÄŸiniz ÅŸey acı deÄŸil… Bilin istedim. Bugün acı olarak görünüyor ama zamanla oda  geçiyor. Kalıcı acılar yaÅŸayan insanlar var. Yapmayın onları düÅŸünün.


Bunları bugün yazıyorsam eÄŸer; kazandığım hayat tecrübesinden dolayıdır. Önceden hiç bir ÅŸey  için olumlu düÅŸünmüyordum. Geriye bakıyorum da ÅŸöyle bir,  boÅŸ ÅŸeyler için üzüldüÄŸümün farkına vardım. Utanıyorum ÅŸimdi...


Bunu hastalığım ile mücadele ederken, hemodiyaliz makinesine baÄŸlanacağım gün, yavaÅŸ yavaÅŸ, gün geçe geçe  anladım ve hala anlıyorum ve de anlamaya devam edeceÄŸim. Hayata karşı bakış  açımın  deÄŸiÅŸmesi için sanırsam bir ÅŸeyler yaÅŸamam gerekiyormuÅŸ.  Kendi benliÄŸimin farkına vardım. Kendimle yeniden farklı bir  kiÅŸi olarak tanıştım.
 

Oysa kim kendisini daha yeni tanıyabilirdi ki?  En dibe batıp, o battığım dipten  en yükseklere çıktım. Bunu kendim yaptım. Çünkü her ÅŸey benim elimde. 
 

Psikolojik olarak yıpranmıştım. Yastığım her gece gözyaÅŸlarımla ıslanıyordu.  Benim  aileme söylediÄŸim en büyük  yalanımsa "Üzülmüyorum"  oldu. Evet bu benim en büyük  yalanımdı, zamanında. Mutluluk maskesi vardı yüzümde, o zamanlar.


Kendim bile inanıyordum, mutlu olduÄŸuma. En kötü zaman ise  ne zamandı,  biliyor musunuz? Gece  başımı yastığa koyduÄŸum zaman; kendim ve geceyle baÅŸ baÅŸa kaldığın an.  


Ä°lk zamanlar isyan ediyorsun "neden, neden ben ?" diye soruyorsun kendine. Günlerin böyle geçerken alıştığını fark ediyorsun. Öyle bir alışıyorsun ki, onu kabullenmiÅŸ ve benimsemiÅŸsin içinde. Seninle birlikte olacağının farkına varmışsın.  Ä°ÅŸte bunun farkına vardığın an hayata bakış  açın öyle bir deÄŸiÅŸiyor ki... 


Kafana gözlükten, tokadan veya ÅŸapkadan baÅŸka bir ÅŸey takmamayı öÄŸreniyorsun. Ve git gide daha azimli, hırslı, güçlü  bir insan oluyorsun. Daha da olgunlaşıyorsunuz ve artık bardağın sadece dolu tarafını deÄŸil, boÅŸ tarafını da  görmeye baÅŸlıyorsunuz. 


Sen böyle  olduÄŸun sürece her zorluÄŸun üstesinden gelebilirsin. Ama en önemli ÅŸey; “Kendine Ä°nanmak”. EÄŸer  inanmazsan hiç bir ÅŸeyi yapamazsın. Elbette ilk baÅŸlarda üzüleceksiniz. Üzüleceksin ki güçleneceksin, hiç bir zorluÄŸun seni yıpratmasına, üzmesine izin vermeyeceksin. Daha sonra, içindeki bir yerlere saklanmış, güçlü insanı keÅŸfedeceksin, zaman geçtikçe. Seni ne mutlu ederse, onu yap.

 
Geceleri gökyüzündeki yıldızları izleyebilirsin, hayal kurabilirsin, ÅŸarkı söyleyebilirsin, sesin kötüyse daha da bağırarak söyle.  Parka git ve salıncaÄŸa bin. Ä°nsanları hiç düÅŸünme. "Kaç yaşına gelmiÅŸ, hala parkta oynuyor " diyebilirler. Sen kulaklarını kapa insanlara, sağır ol duyma onları.

 

Nasıl mutlu hissediyorsan kendini, öyle davran. Ä°çinden geldiÄŸi gibi.  Sen sen ol, saÄŸlıklıysan gerisinin hiç bir önemi yok. EÄŸer üzülecek olursan dediÄŸim gibi; saÄŸlıklı olduÄŸunu  düÅŸün  ve mutlu ol. BaÅŸka ÅŸeyler için sıkmayın, o güzel canınızı.  Bugün varız yarın yokuz. Hayat üzülmek, acı çekmek ve yıpranmak için çok kısa.  EÄŸlenebildiÄŸiniz kadar eÄŸlenin. GülebildiÄŸiniz kadar gülün. Hatta öyle bir gülün ki; insanlar da sizin gülmenize gülsün ve gülmek onlara da bulaÅŸsın. Çünkü bu hayat sizin hayatınız.  Herkes gülsün.

 

Yarının bize ne getireceÄŸini bilemeyiz. SaÄŸlıklıyken birden  bir hastalığınız olabilir. Bununla savaÅŸmanız gerekebilir. Bu durumda en güzel  olan ÅŸey, zamanla içinizdeki kendinizi bulmanızdır. En yakın arkadaşınızın izini kaybedip, yıllar sonra onu bulmuÅŸ olmanız  gibi bir ÅŸey.

 

Vazgeçme kendinden, benliÄŸinden. Her ne yaÅŸarsan yaÅŸa; gülüp geçmeyi öÄŸrenmelisin. Biliyorum, elbette kolay olmayacak, pes etme  noktasına kadar geleceksin, ama anlayacaksın ki baÅŸarabiliyorsun. Çünkü; Senin her ÅŸeye göÄŸüs gerebilecek kocaman bir kalbin var. Vazgeçmek korkakların iÅŸidir.  Sen ne korkak, ne de güçsüzsün. Sen en güzel  detaysın.

 

Kendini sev. Kusurların varsa,  onları  da sev;  kusur olarak  görme, kabullen onları.  Kiloluysan da ÅŸort  giyebilirsin. DiÅŸlerin yamuksa,  daha fazla gül,  saklama diÅŸlerini. Sen yeter ki kendini sev.  Seversen devamı su gibi akıp gider. Hem sen kendini sevmezsen, kim seni sever ki? Benim mesela  diÅŸlerim biraz yamuk, önceden göstererek gülmezdim, simdi ise diÅŸlerimi göstermeden, güldüÄŸüm fotoÄŸrafım yok. Ä°nsanların  düÅŸüncelerini artık önemsemiyorum. Bir kulağımdan girip bir kulağımdan çıkıyor diyeceÄŸim, ama kulağıma  bile girmiyor. Ä°nsanlar kusurlarıyla daha da tatlı oluyor, daha da güzelleÅŸiyor. Kim ne der diye yaÅŸama, çünkü sen onlar için var olmadın, onlar için yaÅŸayasın. Kendin için sadece kendin için yaÅŸa.  Her ÅŸey   kendini sevmekle baslar. En baÅŸta da dediÄŸim gibi; "Her ÅŸey senin elinde, sakın her ÅŸeyi kendi ellerinle kaybetme. Sen yeryüzünde  en büyük hazinesin, en güzel detaysın.

​

Olaylara olumlu tarafından baktık. Haydi ÅŸimdi de olumsuz tarafından bakalım.  Karanlık bir yoldasın, elinde fener var ve pili bitik. Karanlık sokakta tek başına, çaresiz bir ÅŸekilde  kaldın, kimseler yok etrafta. Çıkmaz sokaÄŸa girdiÄŸinin farkına varmışsın.  Sesler duyuyorsun, kimse yok, ama korkuyorsun. Bu yaÅŸadığın çaresizliÄŸin adı, ne biliyor musun? Küçük bir çocuÄŸun pazarda annesini kaybetmiÅŸ  olduÄŸu andaki çaresizlik. Ne yapacağını bilemiyor, mutsuz korkak hissediyor ve olumsuzluÄŸa kapılıyor. Tam aÄŸlamaya baÅŸlayacakken, kollarını açıp, kendisine koÅŸtuÄŸunu fark ediyor annesinin. Ve mutlu oluyor.

​

Kısaca anlattım mutsuzluÄŸu ve  çaresizliÄŸi. Çünkü hiç bir mutsuzluk, uzun sürmüyor.  Tam aÄŸlamaya baÅŸlayacakken, her ÅŸey güzel olabiliyor.  Senin dert ettiÄŸin ÅŸey dert deÄŸil, silkelen ve kendine gel. O kadar dertler varken, küçük bir ÅŸeyi kendine dert olarak görme sakın. Senin derdini dert olarak görmek isteyen çok insan var. Ve o dertleri gördükçe, kendinden utanırsın. ”Bende ki de dert miymiÅŸ ya "dersin.

​

O pazarda annesini kaybetmiÅŸ çocuk bendim. O kadar çaresizdim ki ne yapacağımı bilmiyordum. Korkak ürkek gözlerle etrafıma bakınıyordum. Hastalığımdan korkuyordum. Çaresiz bir kız çocuÄŸuydum.  Tabii ki, fazla sürmedi mutsuzluÄŸum. Åžimdi tek bir cümle çıkıyor,  aÄŸzımdan; "Hastalığım benden korksun, ben ondan deÄŸil".

​

EÄŸer bu yazımı okuyorsan ve hastalığın varsa; hiç kimseden saklama. Seni seven insan, her ÅŸeyinle,  sonuna kadar yanında olur. Gitmek isteyene kapıyı göstermen yeterli olacaktır, emin ol. Giden gider zaten. Hem niye saklayasın ki? Yarın onların da bir hastalığının olmayacağının garantisi var mı? Unutma her insan engelli adayıdır. Seni seven senin  yanında kalacaktır. Ä°nsanlar seni hangi çerçeveye koyuyorsa, sende onları aynı çerçeveye koy. Ne fazla ne eksik.

 

Unutma; “Her ÅŸey senin elinde. BaÅŸarmak çok kolay. Ä°nsanoÄŸlunun baÅŸaramayacağı hiç bir ÅŸey yoktur, bu hayatta”.

Unutmayın ki; insan ne yaparsa kendisine yapar. Sen izin verirsen seni üzerler, ama izin vermezsen, hiç bir kuvvet seni üzemez. SaÄŸlık ve Mutluluk Sizinle Olsun…

 .

Yayın Tarihi: 08/03/2019

bottom of page