top of page

 

DOÇ. DR. NEJAT AKSU, UNUTULMAYACAKTIR !

 

25 yıl öncesinde hemşirelik görevine İzmir Tepecik Hastanesi Çocuk Kliniği’nde yeni başladığım zamanlardı. Bir akşam serviste nöbet tutuyorum. Servise doktor önlüğüyle bir hekim geldi. “Ben çocuk hastalıkları nöbetçi uzmanıyım” dedi. Gayet kibar, samimi, güler yüzlüydü. İyi nöbetler, nasılsınız, nöbet nasıl geçiyor muhabbeti ettik. Sonra bir baktım, servisteki çocuklarla sohbet etmeye, şakalaşmaya, şarkı söylemeye başladı. Ben hayretler içindeydim, böyle bir hekim daha önce hiç görmemiştim. Çünkü diğer doktorlar genellikle hemşirelerle veya hastalarla çok yüz göz olmazlardı. Ertesi gün hemşire arkadaşlarıma gördüklerimi anlatıyorum. Nejat Bey’ mi sen bakma onun öyle göründüğüne. Onunla çalışması çok zordur, çok disiplinlidir, çok da huysuzdur dediler.

 

Aylar hızla geçiyordu. Bir gün bir haber duyuldu. Çocuk Kliniği’nde nefroloji hastaları da yatacakmış ve bu hastaları Dr. Nejat Bey takip edecek. Kimse onunla çalışmak istemiyordu; çünkü Huysuz Nejat olarak tüm hastanede nam salmıştı. İş kuraya kaldı, bende şanssız biriyimdir. Kurada bana çıktı, yapılacak bir şey yoktu, başa gelen çekilirdi. İlk günlerde tetik üstünde, çok gerginim ve hiç hata yapmak istemiyorum ki; bu huysuz adam ile aramız bozulmasın. Ama birbirimize alışınca bir de ne göreyim ben ne kadar da şanslı bir hemşireydim. Bizden istediği sadece insana değer vermemiz ve iş disipliniydi.

 

Zaman tabii ki hızlı geçmiş. Nejat Beyle 25 yıllık süreçte çok büyük bir ekip olduk. Klinikten çok doktorlar, çok hemşireler, çok hastalar geçti. Hocamızla arada sırada fikir uyuşmazlığına düşsek de, tartışsak ta, küssek de biz o günleri hep atlattık. Ekipte prensip şuydu: Küsmek var, işimize yansıtmak yok. Nejat Bey, hastane dışında da sosyal program organize etmeye çok önem verirdi. Ceketinin cebindeki bir kağıtta ekipteki herkesin doğum günleri yazılıydı. Doğum günlerimizi hiç unutmaz ve küçük bir kutlama düzenlerdi.

 

Nejat Bey, hem amirimiz hem de abimizdi. Ciddi duruşunu hiç bozmaz, sevgisini belli etmemeye çalışırdı. Ama davranışlarından, hepimizi ne kadar çok sevdiğini anlardık. İş hayatımızdan, bilgi sahibi olduğu kadar, çocuklarımızdan, eşimizden de haberdardı. Kendi ekibi için “Severim sevdirtmem, döverim dövdürtmem” derdi. Asla, hiç kimseye; ister doktor, ister hemşire, ister hasta olsun ayrımcılık yapmazdı. İnsanı insan olduğu için severdi. Yeri geldiğinde hakkımızı savunur, yeri geldiğinde de haksızlığa tepkisini gösterirdi.

 

Angaryadan kaçmamamız gerektiğini, angarya işlerin zamanı gelince bizim gücümüz olacağını söylerdi. Onun paha biçilemez desteği, emekleri ile birçok ilkleri bize yaşattı. İlk diyalizi kurduk, ilk diyaliz sertifikamızı aldık, ilk diyaliz eğitim merkezi olduk, ilk kongreye katıldık, ilk bilimsel sunumu yaptık, ilk bilimsel ödülü aldık, ilk yılın sağlık çalışanı olduk. Bu mutlulukları yaşarken hep bizimleydi.

 

Bizim için ne kadar değerliyse; hastaları için de o kadar değerliydi. Benim çocuklarım dahil, her hasta, hem çok çekinir, hem de bir o kadar da severdi. Hastalarına, kendi çocukları gibi davranır, kendi çocuğu gibi severdi. Çocuklar ona tapardı; cebinde şeker, balon taşır, çocukların seveceği şeyler yapardı. Nöbetlerde koridorlarda şarkılar söylenirdi.

 

Vizite çıktığında, çocukların kahvaltı yapmasını çok önemser ve kahvaltı yapmayanlara kendi elleriyle bal ve yumurta yedirirdi. Bazı çocuklar özellikle annelerinin elinden kahvaltı yapmazlar, Nejat Bey bizi yedirsin diye beklerlerdi. 16 sene önceki hastamız, 3 ay önce Nejat Bey'i ziyarete geldi ve şu cümleyi kullandı: " 16 sene önce vizitte bal yedirir bize bakardınız. Şimdi bırakın da ben size bakayım. Bu benim boynumun borcu..."

 

Nejat Bey'i anlatmaya kelimeler yetmez ki. Aramızdan abimiz, babamız, doktorumuz, hocamız ayrıldı. Hem de bu ayrılık; çok mu çok erkendi. Ancak biliyoruz ki; o her zaman kalbimizde, yanımızda, gönlümüzde. Allah mekanını cennet etsin. 

Hem. Sevginar Şentürk

 

sevginarsenturk@mynet.com

 

Diyaliz Eğitim Hemşiresi

S. B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Yayın Tarihi: 22/05/2016

bottom of page